Kadın anatomisi erkek anatomisine oranla oldukça karmaşık bir yapıdadır. Üreme sürecinin yaşanması ve bebeğin anne vücudunda gelişmesi için kadın üreme organları kusursuz bir şekilde yaratılmıştır. Ancak bazı durumlarda rahim içi, rahim ağzı, tüpler ya da yumurtalıklarda birtakım problemler yaşanabilmektedir.
Bu problemlerin tanı ve tedavisi ise günümüzde oldukça konforlu bir şekilde uygulanmaktadır. Bu uygulamalardan biri de laparoskopidir.
Laparoskopi İşlemi Nedir?
Laparoskopi son yıllarda açık ameliyata tercih edilen ve sıklıkla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Genellikle karın bölgesinde bulunan problemlerin tedavisi amacıyla başvurulan laparoskopi; göbek bölgesinde küçük delikler açılarak uygulama yapılacak bölgeye girilen bir cerrahi işlemdir. Bu işlemin uygulaması süreci ise ayrıntılı bir tanı ve tetkik sürecinden sonra hastanın ameliyathaneye alınması ve sonrasında karın bölgesinde küçük delikler açılarak bölgeye görüntüleme işlemine yardımcı olması açısından karbondioksit gazı ve özel sıvılar verilmesi ile uygulanmaktadır.
Son yıllarda kadın kaynaklı kısırlık probleminin oranında artış gözlemlenmektedir. Bu problemin tanı ve tedavisinde de uygulanan laparoskopi; halk arasında kansız ameliyat olarak tanımlanmaktadır.
Laparoskopi uygulaması genellikle kısırlık tedavisinde gerçekleştirilmekle birlikte; kısırlık nedenini değerlendirmek ve kısırlığa neden olan faktörleri tedavi etmek amacı ile de uygulanmaktadır. Aynı zamanda rahimin alınmasını gerektiren durumlarda ve kanser tedavilerinde de sıklıkla tercih edilen bir uygulamadır.
Laparoskopi uygulaması gerektiren problemler şu şekildedir;
- Endometriozis probleminde
- Tüp bağlama işlemlerinde
- Pelviste görülen abse durumlarında
- Rahmin alınması gerektiği durumlarda
- Dış gebelik durumlarında
- Onkolojik durumlarda
Laparoskopi Kimler için Uygundur?
Laparoskopi uygulaması için hasta seçimi oldukça önemlidir. Fizyolojik uygunluk bu işlemin başarılı bir şekilde sonuç vermesinde etkendir. Laparoskopi işlemi; aşırı zayıf ya da aşırı kilolu olmayan kişilerde uygulanabilmektedir. Aynı zamanda herhangi bir akciğer problemi yaşamayan hastalara da uygulanabilmektedir. Böylece uygulama yapılacak bölgeye verilen karbondioksit gazı herhangi bir risk faktörü oluşturmayacaktır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
İçerik Güncelleme Tarihi : 07.07.2023